31 Mart 2013 Pazar

ağzından doğuran kurbağa !

Evet görünce bende şok oldum şaşırdım hemen sizlerle de paylaşayım dedim. İşte sevimli kurbağamız. Yavrusu da ağzında mini minicik çok tatlı. :) Belki herkes bakıp sevemez böyle ama benim sarılasım geldi. :)


'''1983 yılından beri kaybolup bir daha ortalıklarda görün ender türlerden bir kurbağa, geçtiğimiz günlerde Avustralya'da tekrar keşfedildi. Kurbağayı kendi türünden hatta bütün bir hayvan aleminden ayıran sırrı ise yavrularını ağzından vermesi...

Rheobatrachus kurbağalarının yumurtaları sindirim sistemlerinde gelişir ve yavrular annelerinin ağzından çıkarak dünyaya gelirler.

Bazı kurbağalarda erkek olan döllenmiş yumurtayı yutar ve yavru erkeğin ses çıkardığı bölmede gelişimini tamamlar. Bu süre zarfında kurbağa ses çıkarmaz.

Her yaratılışın içerisinde bir hikmet vardır. Böyle canlıların keşfedilişi hayretimizi arttırdığı kadar merak ve ilgimizi de kendine çekmelidir. Hikmet gözü ile veya sorgulayıcı bir göz ile derinlemesine araştırmak böyle farklı yaratılışa sahip canlıların bilim ve tıp biliminde daha ileriye gitmemize zemin hazırlayabilir...

Yaşamımızı ''soru sormaya'' endeksli düzenlediğimizde kainattaki her varlık bize derin cevaplar içerir gözükmeye başlayacaktır...

Fotoğraf: Australian Government Department of the Environment, Water, Heritage and the Arts'''

Kurbağa ile ilgili de bu bilgiler verilmişti. Görüşmek üzere... :)

30 Mart 2013 Cumartesi

lip balm yapma heyecanı :)



 Sabah rüyamda görmüş gibi kalkar kalkmaz yaptığım lip balmların ikisi tırt çıktı, biri güzel. Çünkü ikisinde ucuzluktan aldığım çok yıllık -yaklaşık 4- farı kullanmıştım, nasılsa dandik diye. Cidden dandikmiş, o ne iğrenç koku öyle, insanın ağzına çok kötü bir tat veriyor ama ilk yaptığım da far yok, sadece rujlar ve vazelin var. Kokusu da gayet normal, benim satın aldığım lip balmlardan daha kalıcı, vazelin sağolsun saatlerce kaldı yumuşacık dudağım, renginin de kalıcılığı bir o kadar var. :)


Bugün başka ne mi yaptım? Tabi ki gezmeye gittim canım arkadaşımla. :) Vatan bilgisayarda biraz bilgisayar baktık, biz biraz teknoloji seviyoruz da. :) Sonra oradan kentparka  geçip biraz da orada gezdik. Decathlon'dan spor malzemelerine baktık muhtemelen evlenince o mağazanın yarısı bizim evde olacak. Mobilyalara da bakmazsak olmaz çok güzel şeyler beğendik ama bizim için biraz pahalı. Şu an daha öğrenci olduğumuzdan o kadar çok geliyor ki o fiyatlar gözümüze. İnşallah onları alabilecek iyi birer işimiz olur. Çok çok çok fazla para harcamama rağmen tabi ki gittim Gratis ve Watsons'dan alışveriş yaptım. :)


 İşte buradaki yazımda bu saç maskelerini anlatmıştım. İki tane daha aldım. Güpgüzel olsun saçlarım. :)

Başka bir maske görmüştüm broşürde ona bakacaktım ama bunları gördüm, okudum özelliklerini, beğendim bir deneyim dedim. Diş ipimi kaybetmiştim bir tane daha aldım bende gitmişken.


 Sabah ki yanlış denemelerime rağmen pes etmedim. Bir de kahveli dudak balmı nasıl olur deneyim dedim.


Ama olmadı... :( Farlı olanlardan daha kötü bir kokusu var. Anladım ki vazelinle her şey karıştırılmıyor. Ve soğurken kahve taneleri dibe çökmüş, vazelin üstte kalmış homojen de değil. Belki pişmiş kahve homojen olur ama denemeyeceğim. :)



Ben de dedim ki bari bir kahve içeyim. Yaptım iki kahve biri bana biri babama afiyetle içtik. Babamın Kıbrıs'tan getirdiğim dediği kahve. :) Sanki gitti. :) 
Kahvenin telvelerini de boşa harcamadım tabi bir güzel masaj yaptım yüzüme onlarla yumuşacık oldu.
:)





Ev yapımı dudak balmları ***

Günaydınlaarrrrrr.......

Dün gece bloglarda gezerken bunu bir-iki blogda gördüm derinsah'da onlardan biri. Sağolsun yapmam konusunda iyi gaza getirdi. :) Sabah kalktığımda 'hemen deneyim sonra gezmeye giderim kalır' diye düşünerek başladım işe. Ve henüz kahvaltı yapmadım. :)


Bunlar benim kullandığım malzemeler, 'ilk olarak sadece ruj ve lip balm kullanayım bakalım olacak mı?' dedim. Buradaki sırasıyla Oriflame beauty midnight red (benim en sevdiğim çok az kalan rujum), Avon red 2000, avon color trend lolıpop lıp balm, Oriflame fashionista pink ve gül sarayından vazelin.  


 Benim küçük hap kutularım Ankara'da değil o yüzden ne olabilir diye düşünürken şişe kapağı geldi aklıma. Hemen odamda vardı bir tane kırmızı renkte şişe kapağı onu aldım.



 Kapağın boyutu çok küçük diye malzemeleri de azalttım, tariftekinden bayağı az malzeme koydum.


İşte ilk balmım oldu. Talihsizlik şu ki kırmızı lip balmı kırmızı kapağa koydum pek belli olmuyor rengi. :) Sonradan aklım başıma geldi mavi kapakları getidim. :)



Derinsah bana yeşil bile yapabilirsin demişti. Ben de neden olmasın diye düşünerek çok eskiden aldığım bu far setini de getirdim ve 3 renk seçtim mavi yeşil ve çok açık pembe karışınca ne çıkacağını elbette bilmiyordum. :)


 Kaşık hala sıcak olduğundan vazelin erimeye başladı bile koyunca. Farları da ekledikten sonra belki kıvam verir diye lip balmdan da ekledim.


 10 saniye içinde hepsi erimiş kaynamış olduğundan fotoğraf çekmek için zamanınız olmuyor ocakta tutarken bende eridikten hemen sonra alabildim, kaşıktaki hali bu.


Ve bu da kapağa dökülmüş hali. Tabi en başta düşünmüş olsaydım kırmızı kapağa bu tarifi zor rengi, mavi kapağa da ilk yaptığım kırmızıyı koyardım. Neyse maviyi de dolaba koyalım soğuya dursun biz 3.yü yapalım. :)

 İlk yaptığımın renk oranını artırıp, azıcık far katıp, biraz da pembe rujdan ekledim daha açık bir kırmızı düşünmüştüm. Düşündüğüm de oldu.


 Vişne çürüğü mü denir buna ne denir ben bilmem ama çok güzel rengi dudakta da güzel duruyor.


Hepsinin bir genel görünümüne bakacak olursak işte böyle. Bayağı nemlendiriyor dudakları ben bu şekilde tüm rujlarımı bitiririm kese kese. :)  

Küçük kutulardan en kısa zamanda fazla fazla alacağım ve içlerini renk renk dudak balmlarıyla dolduracağım.

Şimdi kahvaltı vakti.. 

NOT:  Fotoğraf düzenlemesi yapmadım renkler olduğu gibi görünsün diye.



12 Mart 2013 Salı

alışveriş poşetimden çıkanlar..

Merhaba sevgili dostlar;

Hafta sonum biraz hareketli geçti. Benim okul saatlerimden dolayı hafta sonu diye nitelendirdiğim kısım perşembe 11:00'den sonra başlıyor pazar akşama kadar. Perşembe arkadaşlarımla görüştüm, yemek sohbet fln geçti zaman. Çok güzel bir babet aldım ben alışık değilim çok rahat olduğunun farkındayım ve artık alışmam gerektiğini düşünüyorum babet giymeye. Bazıları çok ince oluyo yere basıyor gibi hissediyorum o yüzden giyemiyorum - normalde nereye basıyorsam sanki :) ama bu aldığımın tabanı biraz daha kalın gibi sanki bana rahat geldi sevdim zaten rengini çok beğendim modeli desen ayrı bi hoşuma gitti.Ankara'da metro altından bi dükkanda gördüm de aldım dükkanın ismini hatırlamıyorum karşısındada çok güzel bi çantacı var ve benim beğendiğim tek kalan o çok güzel çantayı iki kadın aldı gitti :( neyse ayakkabıdan bahsediyorduk inşallah giyerim :)


8 mart dünya kadınlar gününde de buluşmaya bir buçuk saat geç gelen arkadaşımla birlikte kızılayda geçirdik yine. Gelmesini beklerken karanfilde stantlar vardı kadınların elişi yaptıkları şeyler çok güzeldi hepsi ama henüz ilgi alanıma girmiyo belki çeyizime olabilir :)  Arkadaşım çizme arıyordu kendine ama hiç bir ayakkabıcıya götürmedim onu geç geldiği için :) gratis alışverişi yaptık. ben kendime iki tane şal aldım çok güzel ve diğer renkleride çok güzeldi hepsini almak istedim neyse dedim diğerlerini de sonra alayım ayın 7si yeni gelmiş olsada öğrenci bütçemi fazla sarsmamalıyım sonra ayın sonunda harcayacak para kalmaz :)



Kadınlar günü stantlarında kitap ayraçları gördüm baktım renk renk desen desen alayım bunlardan dedim stant başında duran yaşlı teyzeciğim sağolsun 5 tane al 1 tane bedava dedi bende onu mu kıracağım aldım  6 tane hemen :) burda 4 tanesi var o gün buluştuğum arkadaşıma birini verdim 10 mart da kardeşimin doğum günüydü hediyesinin yanında bir tanesini de ona verdim :) muhtemelen bir tanesi de benim happy box'a girecek :)



Ben gratisten L'action yüz bölgesi için tüylerin uzamasını yavaşlatıcı serum ve yapılandırıcı ve parlaklık verici saç maskesi almıştım denemek için. Ee indirim var sonuçta kaçırmamak lazım :) Akşam eve geldim incelemeye başladım internetten, diğer bloglardan L'action ürünlerinin işe yaradığını okudum. Siyah noktalar için serumunun çok işe yaradığını ve dudak dolgunlaştırıcı serumunun gerçekten dolgunlaştırdığı yazıyordu. hiç kaçırır mıyım ertesi gün yine gratiste buldum kendimi :) gözenek sıkılaştırıcı krem ve dudak dolgunlaştırıcıdan aldım. 4 hafta sonra etkilerinin nasıl olduğunu yazarım tabi inşallah düzenli kullanırsam :) Bunlar değil sadece birde amazing shine aldım ama kullanmadım aynı işlevde bir çok şey var zaten bu hediye veririm diye ve çok tatlı bi not defteri aldım kullanmaya kıyabilir miyim bilmiyorum belki hediye kutusu için bir tane daha alabilirim ben çok beğendim.. 



Alışveriş poşetimin içi hala dolu ben ne zaman kızılaya gitsem karanfilde kırtasiye var 'gür ozalit' oraya girmeden duramam alacağım bir şey olmasa bile giderim alırım :) yine ihtiyaçtan gitmedim hediyelik şeyler için gittim demiştim ya önce hediye almaya başlayıp sonra blog açtım ben diye :) :) işte ordan aldıklarım da burda ben hepsini çok sevdim...



10 Mart 2013 Pazar

hgk günlükleri


Bu benim ilk yazım ilk blogum vayy be bu işe de girdim ya dedirten şey. Çünkü ben genelde pek konuşmam insanlarla, az ve öz bilmeleri gerektiği kadar şey paylaşırım. Arkadaşlarım çoktur yakın olanları fazlasıyla mevcuttur ama beni tanıyan bilen derseniz belki yoktur... Bu yüzden şaşkınlıkla izlemekteyim kendimi :)


Ben kimim, neyim, ne iş yapar, nerde yaşar, ne yer, ne içerim, nerde gezip, kimlerle takılırım, nerden gelir, nereye giderim, dostum kim, düşmanım kim, bunları zamanla öğreneceksiniz sevgili dostlar ;)


H G K benim ismim baş harfleri oluyor ve hgk gunlukleri ise benim hayatımda olanları, yaptıklarımı, hoşlandığım beğendiğim şeyleri , elimden geldiği kadar da kendimi anlattığım bir blog olması ümidiyle açılmıştır.


Vatana millete emeği geçen herkese hayırlı olsun :)